Değerli okurlar, “Hayat bir yoldur” tezini destekler nitelikte bir şey söylemek istiyorum. Bence hayat “denemeler/yanılmalar/
Her deneme neticelendiğinde elimizde yeni bir süzgeç vardır artık. Elbette cebimizde de denemenin cesareti. Bu cesaret bize bazen süzgece gerek kalmadan içimizin olsun dediğini oldurmaya teşvik eder. Olsun diye uğraşırız… Zira bu analitiği kendi içinde özümsemiş birinin başarısızlığa/olduramamaya karşı tavrı açık olarak tebessüm olacaktır.
Yazının başlığını da bu minvalde “*” ile sevgili Andre Gide’ın sözünü alıntılayıp koydum. Andre Gide “Dünya Nimetleri” kitabında şöyle der “Olabilecekken olmamış her şey pişmanlığa çağırır bizi.” Bu söylem Andre Gide’ın edebiyatın neredeyse tüm alanlarında eser vermesini de destekler ve birebir kendisini anlatır dersek de yalan söylemiş sayılmayız. Ve yukarıda da belirttiğim gibi bu pişmanlık aslında başaramamanın değil, denememiş olmanın pişmanlığıdır.
2016 yılında bir sosyal sorumluluk projesinde tanıştığım sevgili Gülcan’ın da heybesinde tıpkı Andre Gide gibi bir çok yetenek, eser, ürün, deneme, yanılma, başarı ve cesaret örneği doludur. Bunu son eseri “Etken Medya“ girişiminde de görmek mümkün. Yeni bir deneme, yeni bir olabileceği oldurma girişimi, yeni bir heyecan, yeni bir doğum…
Bu heyecanlı başlangıçta Gülcan’ın daveti ile yer almak onur verdi bana.
Sizlerle tıpkı Andre Gide’ın edebiyatın her alanında eser vermesi ve içindeki arzuları oldurma gayretine girişmesi gibi ben de özellikle ekoloji, edebiyat, gündeme dair analiz ve tespitlerle burada olacağım.
Kalem utandırmasın.
Ergin BOZKURT
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)